Plateletler veya diğer adıyla trombositler vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan “büyüme faktörlerini” yapısında barındıran kan bileşenleridir. PRP’nin esası kişinin kendi büyüme faktörleriyle derinin doğal iyileşme kapasitesini artırmaya dayanır. PRP uygulamasında hasarlı dokuya kan dolaşımıyla taşınabilecek olandan çok daha fazla platelet verilir. Bu amaçla diş implantlarında, ortopedik girişimlerde ve iyileşmeyen yara tedavilerinde yıllardır başarıyla kullanılmaktadır. Etki mekanizması ve bahsedilen uygulama alanları göz önünde bulundurularak deri yaşlanmasının azaltılması ve geciktirilmesi, derideki izlerin azaltılması amacıyla da kullanılabileceği düşünülmüştür.
PRP, iyileşmeyen yaralarda, ortopedik sorunlarda, vasküler problemlerde, diş hekimliğinde ve estetik amaçlı kullanılır.
Dermatolojide Kullanımı
PRP tedavisi kırışıklık, leke oluşumları, sivilce ve yara izleri ve cilt çatlaklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Uygulama sonrasında sarkmada ve kırışıklık izlerinde azalma gözlenir. Peeling ve lazer gibi leke tedavilerini PRP ile birlikte uygulamak, tedavi sürecini hızlandırır ve kalıcı sonuç alınmasını destekler.
Her yaş grubuna ve cinsiyete uygulanabilir. Kanser hastalarında, trombosit sayısı düşüklüğü olduğunda uygulanamaz. PRP 2 hafta arayla 3 - 4 seans olarak uygulanır. 10 - 12 ayda bir tekrarlanabilir. Uygulama seansları ortalama 30 dakika kadar sürer. PRP dolgu maddesi gibi derin kırışıklıklara verilebildiği gibi, mezoterapi olarak veya maske olarak da kullanılabilir.
PRP hastanın kendisine ait olduğundan bir yan etki görülmez. Yabancı bir madde kullanılmadan kişinin kendi kanından olduğu için alerji ve diğer reaksiyonların görülme olasılığı yoktur. Sadece uygulama bölgesinde enjeksiyona bağlı hafif bir ağrı ve morluk olabilir.
Saç Dökülmesinin Engellenmesi
PRP saç dökülmesini önlemek amacıyla kullanılan kozmetik uygulamalardan biridir. Kişinin kendi kanından hazırlanan PRP saç dökülmesinin yaşandığı yerlere enjekte edilir. İçerdiği büyüme faktörleri ve doku iyileşmesini sağlayan proteinler sayesinde saçın döküldüğü alanlarda hücre yenilenmesini sağlar.
PRP tedavisi bir kök hücre tedavisi değildir. PRP tedavisi, bütün süreci başlatan trombosit sayısını çoğaltır. Uygulama sonrasında deride oluşan fibrin ağları ortamdaki kök hücreleri de kendi yapısına toplayarak dolaylı olarak kök hücreler ile çalışır. Bu yüzden cilde platelet hücrelerinden zengin PRP tedavisi yapıldığında ciltte onarılma ve yenilenme süreci tetiklenmiş olur.
PRP tedavisinde kişiden kan alınarak özel tüplere konulur. Özel tüpler yüksek hızda dönen santrifüj cihazına konulur. Santrifüj cihazı, platelet hücrelerinden zengin plazma elde edebilmek için belli bir hızda ve sürede dönmelidir.
Kişiden alınan kan ile elde edilen plazmalarda tüpün dibinde kalan kısım pıhtı hücrelerinden ve büyüme faktörlerinden en zengin kısımdır. PRP tedavisinde elde edilen plazma ciltte sorunlu bölgede minik iğneler yardımı ile uygulanır.
Fraksiyonel lazer, fraksiyonel radyofrekans uygulamalarından sonra PRP serumu cilde sürülebilir. Bu sayede, PRP açılan gözeneklerden kolayca emilir.
PRP tedavisi 2-4 hafta aralıklarla yapılır.
Ailesinde kanser öyküsü bulunanlara, kan sulandırıcı ilaç kullananlara, kan hastalığı olanlara, uygulama yapılacak bölgede enfeksiyon ve iltihap olanlara, hamilelere ve emzirenlere uygulama yapılmaz.
PRP tedavisi cildin veya uygulanan dokunun kendini yenileme esasına dayandığından, tedavi sonucunu hemen beklemek yanlıştır. PRP tedavisinin sonuçları ikinci veya üçüncü seanstan sonra ortaya çıkar.
Estetik amaçla PRP tedavisi yapıldıktan sonra ciltte sıkılaşma ve sarkmada azalma, kırışıklıklarda hafifleme, ciltteki lekelerde aydınlanma, cilt renginde parlaklık ve izlerde azalma meydana gelir. Saçlı deriye yapılan uygulamalardan sonra saç kalınlığında artış ve seyrek görülen alanlarda yoğunlaşma görülür.
PRP uygulaması sonrasında kişi normal hayatına devam edebilir. Kişide iş ve sosyal yaşamı etkileyecek herhangi bir görüntü oluşmaz. Bazı durumlarda uygulamada kullanılan iğnelere bağlı olarak küçük ve geçici morluklar, kızarıklıklar oluşabilir. İşlemden sonra buz kompresi uygulamak bu yan etkiyi hafifletir.
İşlemle aynı gün sıcak banyo yapılmaz. Güneşten koruyucu kullanılmalıdır.
Telif Hakkı © 2024 Goldmedist.com - Tüm Hakları Saklıdır.
ŞİMŞEK Teknoloji A.Ş
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.