İnsanlık tarihi boyunca yapılagelmiş olan sünnet, halen hem dünyada hem ülkemizde sık olarak uygulanmakta olan bir operasyondur. Tıbbi açıdan açıklayacak olursak sünnet işlemi, erkek çocuğun penisinin ucunda doğuştan var olan, idrar çıkış deliğini kapatarak o bölgede mikroorganizmaların çabuk üremesine yardımcı bir ortam oluşturan deri parçasının (sünnet derisi) alınmasıdır. Sünnet ciddi bir cerrahi işlemdir. Bu sebeple de sadece çocuk üroloji uzmanları veya çocuk cerrahları tarafından hastane ortamında gerçekleştirilmelidir.
Sünnet derisi, penisin yuvarlak olan başını kaplayan bir deri parçasıdır. Bebek doğduğunda sünnet derisi bütünüyle penise yapışır. Zaman içerisinde sünnet derisi penisin başından ayrılıp geri çekilebilirken bazı bireylerde fimozis denen bir problem ortaya çıkabilir. Bazen sünnet derisi çok sıkıdır. Penis başının üstüne kapanabilir ve hareket edemez duruma gelebilir. Bu durum fimozis olarak adlandırılır. Fimozis tedavisi; sünnet işlemini ya da skar bırakmayan fimozis için topikal steroidi içerir.
Sünnet, hem ülkemizde hem dünya genelinde, ekseriyetle dini ve alışılmış sebeplerle uygulanır. Ancak bazı tıbbi zorunluluk sebepleriyle veya koruyucu amaçlarla da gerçekleştirilmiş olan sünnet işlemleri vardır.
Ailelerin en çok merak ettiği konulardan biri sünnetin ne zaman yapılması gerektiğidir. Sünnet için tıbbi olarak problem teşkil edecek bir yaş aralığı bulunmaz. Sünnet teknik açıdan her yaşta yapılabilir. Ancak çocukların gelişimi sadece fiziksel değil, hem de psikolojik olarak da değerlendirilmelidir. Çocukta cinsel kimliğin oluştuğu ve bilincin henüz gelişmeye başladığı çağ olan 2,5 ila 5 yaş arası sünnet olması önerilmemektedir. Bu dönemde geçirilen ameliyat çocukta travmaya sebebiyet verebilir ve psikolojik gelişim olumsuz etkilenebilir. Sünnet için en ideal dönem yenidoğan dönemidir.
Yenidoğan dönemi doğumdan başlayarak bebeğin ilk ayını kapsamaktadır. Bu dönemde yapılmayan sünnetler için ise ikinci ayın sonuna kadar sünnet tavsiye edilir. Bu süre 18. aya kadar da yükselebilir. Fakat ülkemizde ebeveynler genelde sünneti 3 ila 6 yaş arası düşünmektedir. Bu yaş aralığında yapılan sünnet çocuğun psikolojik gelişimi göz önünde bulundurulduğunda negatif bir etkiye sahip olabilir. Ayrıca bu dönemde lokal (bölgesel) anestezi ile sünnet işlemi daha zor olacağından dolayı genel anestezi uygulanır. Bebek büyüdükçe hareketliliği artacak, idrar yolu enfeksiyonlara yakalanma riski artacaktır. Bu sebeple sünnet ne kadar erken gerçekleşirse o derece avantajlıdır.
Her ne kadar sünnet uygulaması konusunda birkaç değişik yöntem bulunsa da çağımızda uzmanların en sık uyguladığı, güvenilir, yan etkileri en az olan yöntem cerrahi yöntemdir. Sünnet sonrası penisin eksiksiz olarak iyileşmesi genelde 3 ila yedi gün sürer. Penisin ucu sünnet sonrası ağrıyor olabilir ya da penis kırmızı renkte, şiş, çürük şekilde görülebilir. Ayrıca penisin ucunda az miktarda da sarı sıvı fark edilebilir. Tüm bu problemler ortalama 3-7 gün içerisinde ortadan kaybolur.
Cerrahi yöntem klasik şekilde sünnet derisinin cerrahi yoldan kesilerek uçların birbirine dikilmesi yoluyla yapılır. Burada estetik ve emilebilir dikişler kullanıldığından sonrasında ayrıca bir pansuman ya da dikiş alınması gerekmemektedir. Cerrahi müdahale ile uygulanan sünnet işlemlerinde, sünnet derisi gereği kadar alındığı için penisin ileri yaşlarda büyümesi ve gelişimi normal seyrinde devam etmektedir.
Lazer veya koter yöntemi sünnet derisinin elektrikli aletler yolu ile kesilmesidir; ama bu yöntemin kalıcı sakatlıklar bırakma riski olduğundan çok fazla önerilmemektedir.
Çoğunlukla yenidoğan bebeklerin sünnetinde uygulanmakta olan çan yöntemi ile iki metal plaka arasında sünnet derisi sıkıştırılır ve dışta kalan bölüm kesilir. Çan yönteminde kanama olmamaktadır. Tecrübeli ellerde yapılmasında bir sakınca yoktur.
Sünnet ameliyatından sonra genelde sargıya gerek olmaz. Sünnetten hemen sonra ilk iki gün ağrı, penis ucunda kızarıklık ve şişme (ödem) görülebilir. Ağrı kesicilerin yardımı ve çocuğun uzun zaman ayakta kalmaması ile hızlı iyileşme sağlanmış olur. İki günün sonunda banyo yapılabilir.
Bazı sünnet vakalarında ise cerrahi operasyon sonrası hafif kanama görülebilir. Böyle durumlarda doktorun bilgilendirilmesi gerekir.
Sünnet sırasında derinin fazla veya az bırakılması, kötü nedbe dokusu kalması, kanama, şekil bozuklukları, idrar yolunun zarar görmesi gibi kalıcı sorunlar ve enfeksiyon riski karşılaşılabilecek problemlerdir. Konuda tecrübeli kişilere yaptırılması ile bu tür komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir.
Özetle denilebilir ki sünnetle ilişkili en yaygın olan komplikasyonlar kanama ve enfeksiyondur. Bununla beraber anesteziye bağlı yan etkiler de mümkündür. Nadiren sünnet derisinde sorun oluşabilir. Örnek olarak sünnet derisi çok kısa ya da çok uzun kesilmiş olabilir, sünnet derisi düzgün bir biçimde iyileşmeyebilir, kalan sünnet derisi, küçük cerrahi düzeltme gerektirecek şekilde penisin ucuna bir kez daha yapışabilir.
Sünnet sonrası çıkabilecek sorunlar nadirdir; fakat aşağıda belirtilen durumlarda muhakkak doktora başvurulmalıdır:
Sünnette yapılan uyuşturucunun etkisi yaklaşık 4 ile 5 saat ardından geçmeye başlayınca ağrı olacaktır. Çocuğunuza yazılan ağrı kesici şurup, fitil ve antibiyotik kremi düzenli olarak kullanmak gerekmektedir. Bununla beraber;
Her ameliyat gibi sünnet de biraz ağrıya sebep olabilir. Fakat ağrı kesici ilaçlar ve anestezik kullanmak ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Bunlar hem işlem sırasında hem de sünnetin ardından ağrıyı azaltmaya yardım edebilir.
Doğumdan hemen sonra yapılan yenidoğan sünnetinde lokal anestezi uygulanır. Lokal anestezi ile yapılan sünnet yaklaşık 15-20 dakika sürer. Birkaç saat içerisinde hastaneden taburcu olmak mümkündür. Çocukluk çağında yapılan sünnetlerde ise lokal anestezi altında çocuğun psikolojisi negatif yönde etkilenebilir ve bilinci geliştiği için işlem güçleşebilir. Bu sebeple sünnet çocukluk çağında gerçekleşiyorsa genel anestezi tercih edilmektedir.
Sünnet, penisin hijyenini sağlamış olduğu için tıbben önerilir. Sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren kişilerin veya doğuştan ürolojik anormalliği bulunan erkeklerin de sünnet olması önerilir.
Yenidoğan dönemi ilk bir aylık süreci kapsar ancak yenidoğan sünnetinde bu süreyi doğumdan itibaren ilk 2-3 aya kadar genişletmek mümkündür. Bu dönemde bebekler geçirdikleri ameliyatlarla ilgili hiçbir şey hatırlamayacağı için herhangi bir psikolojik travma yaşamamaktadırlar.
Ağrı eşikleri yüksektir ve uykuya daha çok meyillidirler. İşlem için genel anestezi de çoğu zaman gerekmemektedir. Ayrıca penis üstündeki damarlar çok küçük olduğundan kanama çok az olacak ve iyileşme süresi de daha hızlı olacaktır. Bu aylarda sünnet eğer ortam iyi ayarlanırsa kolay geçmekte ve bebekler genel anestezi almasa bile genelde uyumaktadır.
Dikişsiz sünnet yenidoğan döneminde rutin şekilde uygulanmakta olan ve adından anlaşılabileceği üzere dikiş kullanılmadan uygulanan bir tekniktir. Yenidoğan sünnetleri yaklaşık 20 ile 25 dakika, daha büyük çocuklarda yapılan dikişsiz sünnetler ise 30 ile 40 dakika arasında sürmektedir. Dünyaya yeni gelen bebeklerde ilk 1 ay içerisinde, tercihen doğumdan sonraki ilk birkaç günde yapılması idealdir. Yenidoğan sünneti ameliyathane koşullarında ve lokal anestezi ile gerçekleştirilmektedir.
Yenidoğan dönemi haricinde yapılan sünnetlerde de mecburi kalmadıkça dikiş kullanılmamaktadır. Daha büyük çocuklarda yapılan dikişsiz sünnetlerde, yara yüzeyi dikişin yerine “doku yapıştırıcı” yardımıyla kapatılmaktadır. Bu sünnet ameliyatları da ameliyathane koşullarında ve “sedo-analjezi” denilen uyuşturma yöntemi desteğiyle yapılmaktadır.
Dikişsiz sünnetin klasik sünnetlere göre en büyük farklarından birisi de estetik görünüm konusundadır. Dikiş kullanılmadığı için, dikişlere ait çizgilenme ya da sünnet çizgisinde düzgün olmayan görünüm engellenmektedir. Büyük çocuklarda yapılan dikişsiz sünnet, dikiş kullanılarak yapılan sünnete göre ortalama 10 dakika daha kısa sürmektedir. Bunun yanında kullanılacak olan doku yapıştırıcısının kanama önleyici, iyileştirmeyi hızlandırıcı ve anti-mikrobik fonksiyonları bulunur. Bu özellikler iyileşme dönemi için bir hayli ciddi avantajlar sağlamaktadır.
Cerrahlar dışında erkek kuaförü, sünnetçi gibi kişilerin yapmış olduğu sünnetlerde estetik hatalar görülebilir; penisin gövde ya da baş kısmında yaralanmalar meydana gelebilir. Daha sonra bu hataların düzeltilmesi gerekmektedir. Yaralanmaların şiddetine göre düzeltilemeyen durumlar ve daha ileri aşamada penis kaybı görülebilir.
Telif Hakkı © 2024 Goldmedist.com - Tüm Hakları Saklıdır.
ŞİMŞEK Teknoloji A.Ş
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.